Roma Mahkemesi, Arnavutluk’a taşınan göçmenlerin yine İtalya’ya getirilmesine karar verdi

Roma Temyiz Mahkemesinin, İtalya’nın Arnavutluk’ta kurduğu göçmen merkezlerine götürdüğü üçüncü göçmen grubunun da burada tutulmaması ve konuya yine Avrupa Adalet Divanı’nın bakması yönünde karar aldığı bildirildi.

ANSA ajansının haberine göre, Arnavutluk’taki göçmen merkezinde tutulan 43 göçmene ilişkin dosyaya bakan Roma Temyiz Mahkemesi yargıçları, bu süreci askıya aldı ve dosyayı Avrupa Adalet Divanı’na gönderdi. Temyiz Mahkemesi, ayrıca 43 göçmenin Arnavutluk’taki merkezlerde tutulamayacağı kararını verdi.

İtalyan silahlı kuvvetlerinin, ilerleyen saatlerde 43 göçmeni, Arnavutluk’tan İtalya’ya taşıması bekleniyor.

İtalyan donanmasına ait “Cassiopea” karakol gemisi, 26 Ocak’ta İtalya’nın Afrika’ya en yakın kara parçası olan Lampedusa Adası açıklarında kurtardığı 49 düzensiz göçmeni, 28 Ocak’ta Arnavutluk’ta kurup, Ekim 2024’te faaliyete aldığı göçmen merkezlerine götürmüştü. 49 göçmenden 4’ü reşit olmadıkları, 2’si de sağlık koşulları nedeniyle daha önce İtalya’ya taşınmış, merkezde 43 kişi kalmıştı. 43 kişinin iltica taleplerine ilişkin dün yapılan ilk değerlendirmede ise bu talepleri reddedilmişti ve göçmenler buna itiraz etmişti.

“Cassiopea” karakol gemisinin getirdiği bu göçmenler, Ekim ve Kasım 2024’teki ilk iki grubun ardından Arnavutluk’a getirilen üçüncü grup olmuştu.

İktidar mahkeme kararına, muhalefet ise iktidara tepkili

Avrupa İşleri, Güney ve Uyum Politikaları Bakanı Tommaso Foti, “Roma Temyiz Mahkemesi yargıçlarının Arnavutluk’a nakledilen göçmenlerin gözaltına alınmasını askıya alma kararı şaşkınlık vericidir. Bu karar, Meloni hükümetinin göç akınlarının daha etkili bir şekilde yönetilmesini sağlamayı amaçlayan girişimini baltalamaktadır. Yargının bir bölümü, hangi ülkelerin güvenli olup olmadığına karar vermek ister gibi hareket ederek, doğal karar alıcı olan hükümetin yerine geçmek istemektedir” ifadelerini kullandı.

Sağ koalisyon iktidarının ortağı Forza Italia Partisi Senatörü Maurizio Gasparri, “İtalyan yargısı, yasa dışı göçle mücadele için güvenlik politikalarını boykot etmeye devam ediyor” dedi.

Ana muhalefetteki Demokratik Partinin (PD) lideri Elly Schlein ise “(Başbakan) Giorgia Meloni istifa etmeli. Arnavutluk’taki merkezler işlemiyor ve işlemeyecek. Bu tam anlamıyla bir başarısızlık. Hükümetin Avrupa yasalarına ve cezalarına uymama konusundaki inatçı iradesi nedeniyle boşa harcanan kamu kaynakları orantısız bir şekilde artıyor . Devletin bu görevde üstlendiği tüm maliyetlerin hesabını soracağız” değerlendirmesinde bulundu.

Eski başbakanlardan halihazırda muhalefetteki Italia Viva Partisinin lideri Senatör Matteo Renzi de mahkemenin son kararına ilişkin, “İtalya, Giorgia Meloni’nin mantıksız, akıl dışı ve yasa dışı bir tercihi için Arnavutluk’ta milyonlarca avro harcıyor. İtalya’nın Kardeşleri Partisinin liderinin (Meloni), bu saçma kamu harcaması israfının bedelini cebinden ödemesi gerekeceğini bildiğini tahmin ediyorum” yorumunu yaptı.

İtalyan basınında da Roma Temyiz Mahkemesinin Arnavutluk’a taşınan üçüncü göçmen grubunun da İtalya’ya geri götürülmesi kararının, Meloni hükümetinin düzensiz göçle mücadele planına bir başka darbe olduğu yorumları yapıldı.

Arnavutluk’a taşınan ilk iki göçmen grubu, daha sonra İtalya’ya geri getirilmişti

Ekim ve Kasım 2024’te iki göçmen grubunu daha Arnavutluk’taki merkezlere taşıyan İtalyan makamları, Roma Mahkemesinin aksi yöndeki farklı gerekçeli kararları nedeniyle bu göçmenleri İtalya’ya geri getirmek zorunda kalmıştı.

Roma Mahkemesi, Ekim 2024’te ilk göçmen grubunun Arnavutluk’taki merkezlerde tutulamayacağına karar verirken, Mısır ve Bangladeşli olan bu göçmenlerin iltica taleplerinin reddedilmesi halinde geri gönderilmeleri gereken menşei ülkelerinin, Avrupa Adalet Divanı’nın 4 Ekim tarihli “Mısır ve Bangladeş’in tamamen güvenli kabul edilemeyeceği yönündeki” kararını gerekçe göstermişti.

Roma Mahkemesi, Kasım 2024’te Arnavutluk’taki merkezlere taşınan ikinci göçmen grubunun da İtalya’ya geri taşınması ve bu konuya da doğrudan Avrupa Adalet Divanı’nın bakması yönünde karar almıştı.

Avrupa Adalet Divanı’nın gelecek haftalarda İtalya’nın bu planını değerlendirmesi ve Avrupa Birliği (AB) yasalarına uygun olup olmadığını açıklığa kavuşturması bekleniyor.

İtalya’nın Arnavutluk’taki tartışmalı göçmen merkezleri

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile Arnavutluk Başbakanı Edi Rama’nın 6 Kasım 2023’te Roma’da imzaladıkları anlaşma, İtalyan güvenlik güçleri tarafından Akdeniz’de kurtarılan reşit ve sağlıklı erkek düzensiz göçmenlerin, Arnavutluk’a nakledilmesini ve iltica taleplerinin inceleneceği süre boyunca burada kalmalarını öngörüyor.

Söz konusu anlaşma, bir AB ülkesinin, kendisine gelen düzensiz göçmenleri Birlik üyesi olmayan başka ülke toprağına göndermesini düzenleyen ilk anlaşma özelliğini taşıyor.

Anlaşma çerçevesinde İtalya tarafından Arnavutluk’un kuzeybatısındaki Şingin Limanı’nda ilk kabul merkezi ve Gjader bölgesinde ise sonraki prosedürler için tesis ve geri gönderme merkezi kurulmuştu.

Yılda 36 bin kadar düzensiz göçmenin nakledilmesinin öngörüldüğü Arnavutluk’taki bu merkezler, Ekim 2024’te faaliyete alınmıştı.

Arnavutluk’taki bu merkezlere 16 Ekim 2024’te ve son olarak 8 Kasım 2024’te iki farklı göçmen grubu taşınmış ancak her iki gruptaki göçmenler, Roma Mahkemesinin farklı gerekçeli kararları sebebiyle İtalya’ya geri götürülmüştü.

Meloni hükümetinin, düzensiz göçe karşı “caydırıcı unsur” olarak sunduğu Arnavutluk’taki göçmen merkezleri, muhalefet ve sivil toplum kuruluşları tarafından “İtalya’nın parasının sokağa atıldığı” gerekçesiyle sert şekilde eleştiriliyor. (AA)


Günün öne çıkan haberleri…

TIKLAYIN – Kılıçlı yemin töreni soruşturmasında MSB kararı açıkladı: 5 teğmen, TSK’dan ihraç edildi

TIKLAYIN – Galatasaray ve Fenerbahçe’nin Avrupa Ligi’ndeki rakipleri belli oldu

TIKLAYIN – 4 milyarlık kamu zararıyla gündeme gelmişti: Formula 1 yarışlarının yapıldığı İstanbul Park ihalesine yargı freni

İmamoğlu, “Akın Gürlek” ve “bilirkişi” soruşturmalarında ifade verdi, Çağlayan’dan seslendi: 4 aydır yargı tacizinin en üstünü yaşıyoruz

TIKLAYIN – Erdoğan’dan Özgür Özel’e: Yaptığı gafları takip edemiyoruz, koltuğu kaybedeceğini anlayınca etekleri tutuştu

TIKLAYIN – 2 aylık bebek beyin kanaması geçirmişti: Topuk kanı ve K vitamini taramasına izin vermeyen aile hakkında suç duyurusu


 

Related Posts

Avrupa kavruluyor! Sıcaklıklar rekor kırarken klima kullanımı neden hala oldukça nadir? ‘Sıcaklığı 4 derece arttırıyor’

Avrupa’yı etkisi altına alan rekor sıcaklıklar, kıtayı iklim değişikliğinin acı gerçekleriyle yüzleştiriyor. ABD ve Türkiye’ye kıyasla çok daha düşük klima kullanım oranına sahip Avrupa’da, tarihsel alışkanlıklar, yüksek enerji maliyetleri ve mimari engeller, serinleme çabasını zorlu bir ikileme dönüştürüyor.

MSB’nin sessizliği sürüyor… İYİ Parti GİK üyesi Demir: ‘Bu dronu üreten ülkenin menşei nedir?’

İYİ Parti’nin Irak’ın kuzeyinde Pençe Kilit Harekatı bölgesinde terör örgütü PKK’nın düzenlediği drone saldırısıyla ilgili önergelerine yanıt gelmezken, MSB ve iktidar kanadının konuya ilişkin sessizliğinin sürmesine tepki gösteren İYİ Parti Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Emekli Tuğgeneral Ali Demir, “Bu dronu üreten ülkenin menşei nedir?” dedi.

Putin’den bıkan Trump, Ukrayna’yla barışıyor

Trump, Zelenskiy ile yaptığı görüşmede Ukrayna’ya Patriot füze desteğinin süreceği mesajını verdi. Rusya’ya tepkili konuşan Trump, “Putin barış istemiyor” dedi. Kiev, ABD’nin sevkiyat kararından kaygılı olsa da Washington’dan umutlu.

Gözaltı dalgası sonrası CHP MYK acil toplanıyor!

Adana, Antalya ve Adıyaman’da belediyelere yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında belediye başkanlarının gözaltına alınmasının ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, saat: 10.30’da parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) ile toplantı yapacağı öğrenildi.

Mezuniyet töreninde diplomasını yırtmıştı: Doruk Dörücü serbest

Boğaziçi Üniversitesi mezuniyet töreninde diplomasını yırtan CHP Gençlik Kolları üyesi Doruk Dörücü adliyeye sevk edildi. Doruk Dörücü serbest bırakıldı.

TİP İzmir’den acil seferberlik çağrısı

Türkiye İşçi Partisi İzmir İl Örgütü, “Köyler boşaltılıyor, insanlar evsiz kalıyor, yürekler yanıyor. Bu yaşananlar bir doğa olayı değil; ihmaller zincirinin, hazırlıksızlığın ve derinleşen iklim krizinin sonucu olarak karşımızda duruyor. Yangınlar sadece ağaçları değil, suyu, toprağı, havayı; bir arada yaşama umudumuzu da tehdit ediyor” dedi.